SEÇİM...

REALİTEMİZİ ADIM ADIM YAPTIĞIMIZ SEÇİMLERLE YARATIRIZ. HER AN BİR SEÇİM YAPIYORUZ. MUTFAĞA GİDİP BİR BARDAK SU İÇMEK DE BİR SEÇİMDİR. BİR BARDAK SUYU BİRİSİNİN GETİRMESİNİ BEKLEMEK DE BİR SEÇİMDİR. SU GETİRMİYORSA ONU İSTEDİĞİN KADAR SUÇLA, BU SUSUZLUĞUMUZU GİDERMEZ.
SORUMLULUK ALMAKTA, SUÇLAMAKTA BİR SEÇİMDİR. SEÇİMLERİMİZİN FARKINDA OLMALIYIZ. ÇÜNKÜ SEÇİMLERİMİZ BİZE AİTTİR....

AŞK...

Her bireyin ilişkide ki sorumluluğu kendi içinde mutluluğu yaratmaktır. Eğer kendisini mutlu etme görevini partnerinden beklerse o zaman onun için yapacağı, fedakarlıkları var demektir. Böylece ettiği fedaların karının beklentisine girer.
Kar bir yana beklentisi gercekleşmediği için öfke biriktirir, ve bir damla mutluluk bir damla sevgi umarken, daha da mutsuz daha da sevgisiz bir insana dönüşür.
Nasrettin hoca gibi evinde kaybettiği anahtarı daha fazla ışık var diye sokak lambasının altında aramasına benzer...

GİDİŞİNİ ANLATIYORUM....

SEN GİDİYORSUN YA.......
İŞİNE YETİŞMEK İÇİN
SAÇLARINI, GÖZLERİNİ, ELLERİNİ
NEYİN VARSA TOPLAYIP GİDİYORSUN YA,
HERSEFERİNDE BİRŞEY UNUTUYORSUN,

SICAK,
TERMOMETREDE YÜKSELEN CİZGİ CİZGİ,
KİMBİLİR NERELERDE ÇOĞALIYORSUN
SENİN GÖZBEBEKLERİN VAR YA,
KADIN KADIN GÜLEN.

İNSAN İNSAN BAKAN GÖZBEBEKLERİN,
BENİ TUTSA TUTSA GÖZBEBEKLERİN TUTAR
BENİ YIKSA YIKSA GÖZLERİN YERLE BİR EDER,
NE GELİRSE ONLARDAN GELİR BANA
ÇALIŞMA GÜCÜ, YAŞAMA DİRENCİ,
MUTLULUK GİBİ KAZANILMASI ZOR,
MUTLULUK GİBİ YİTİRİLMESİ KOLAY,
BİR ACARSIN Kİ MUTLUYUM
BİR KAPARSIN Kİ HERŞEY ELİMDEN GİTMİŞ.
                                                      RIFAT ILGAZ

YAŞAMIN DAHA İYİ BİR YOLU VAR...

 Elinizde ki nimetleri sayın. Ve aslında ne kadar değerli bir insan olduğunuzu ve nelere sahip olduğunuzu bir düşünün. Gülümsemeler geri gelecek, güneş parlayacak, müzik çalacak ve Tanrı nın size bahşettiği yaşamı en güzel, en güçlü, en güvenilir ve en cesur şekilde yaşamaya başlayacaksınız....

  Hata yaptığınız zaman veya hayattan acı bir darbe aldığınızda çok uzun süre dönüp arkanıza bakmayın. Hatalar yaşamın sizi eğitmesidir. Hata yapma kapasiteniz hedeflerinize ulaşma kapasitenizle bir bütündür. Hatayı düşünmekle kimse birşey kazanamaz ve hatalarınız gelişmenizin yanlızca bir parçasıdır. Hatalarınızı üstünüzden silkeleyin. Arada sırada başarısızlığa uğramassanız hedeflerinizi nasıl bilebilirsiniz ki ? Hata yapmaktan kaçış yok...

 Saatler boyu süren zorlu çalışmalarınızı mutlaka ailenizle geçireceğiniz dakikalarla ödüllendirin. Onların size duydukları sevgiyi besleyin. Unutmayın çocuklarınızın sadece nasihate değil, örnek olacakları br maddeye ihtiyaçları vardır ve çocuklarınız için iyi yönlerinizi istikrarlı bir şekilde ortaya koymanız sizin gelişiminizi de hızlandıracaktır. Bir gün tüm dünyanın gözünden düşseniz bile, eğer sizi seven bir aileniz varsa, kazanan yine de sizsiniz demektir.


Gününüzü güzel düşünceler üzerine kurun. Eksiklikler sizi asla endişelendirmesin. Yoksa korkular ilerlemenize engel olur. Kendinize sık sık Tanrı nın yarattığı bir varlık olduğunuzu ve düşüncelerinizi genişletetrek her tür hayalinizi genişleterek her türlü hayalinizi gerçekleştirme gücüne sahip olduğunuzu hatırlatın.. Ucmaya karar verdiğinizde ucabilirsiniz, yenilgiyi asla kabullenmeyin. Kalbinizde ki büyük hayallerin yaşamınızı yönlendiren büyük projelere dönüşmesine izin verin.
              VE GÜLÜMSEYİN!!!

Her bir gün, bize Tanrı tarafından verilen özel bir hediyedir. Hayat her zaman adil değidir. Davranışlarınızı, planlarınızı ve geleceğinizi etkileyecek olan ıstıraplara, engellere ve dezavantajlara hiçbir zaman izin vermeyin.Kendinize acıma gibi kötü bir elbise giydirmeyin asla başarılı olamazsınız; sızlanma ve ağlama sesi başarı fırsatlarınız daima korkutur ve kaçırır. Bir daha asla buna izin vermeyin.


   Günlerinizi ve  geleceğinizi bir daha asla sıradan ve önemsiz işlerin peşinden koşturarak geçirmeyin; bu yüzden uğrunda gerçekten uğraşmanız gereken şeyler için vakit bulamayabilirsiniz. Bunu işiniz kadar yaşamınıza da uyğulayabilirsiniz. Sadece hayatta kalmak için geçirilen bir günde kutlama yapmak için hiç bir neden yoktur. Bu dünya da rutin yaşamınızı da çok ufak bir değişiklik yaparak başarıya ulaşabilecekken değerli zamanınızı boşa  geçirmek için bulunmuyorsunuz. Artık oyalayıcı işler yok.Artık başarıdan saklanmak yok. Gelişmek için zamanı bir kenara bırakın, mekanı da bırakın. Haydi şimdi, şimdi!! yarın değil....

 Bugünü sanki son gününüzmüş gibi yaşayın. Unutmayın ki aptallar takvimlerde sadece "yarın" ı görür. Dünkü hatalarınızı unutun ve yarın ki problemlerinizi görmezzden gelin. İşte bu kadar. Bügünü bu yıl içinde geçirdiğiniz en güzel gün haline getirin. Ve bir daha şu tarz üzücü kelimeleri asla söylemeyin: "Eğer tekrar dünyay gelseydim...."
Şimdi bayrağı elinize alın. Ve koşmaya başlayın!!
BU GÜN SİZİN GÜNÜNÜZ!!!

Küçük şeyleri ihmal etmeyin. Bir kaç dakika fazla harçamaktan, biraz daha fazla çaba sarf etmekten kaçınmayın. Küçük bir övgü veya teşekkür alaçağınız en güzel karşılıktır. Başkalarının ne düşündüğü hiç önemli değil. Sizin kendiniz hakkında ne düşündüğünüz her zaman en önemli konudur.Eğer kestirmeden gidiyor ve sorumluluktan kaçıyorsanız "elinizden geleni yapmayı" başaramıyorsunuz demektir. SİZ ÖZELSİNİZ. Bunu yapmalısınız.Küçük şeyleri asla ihmal etmeyin!!

 Kendinize ve yaşama sürekli gülün. Bunu alay etme veya kendinize acıma şeklinde değil, bir çözüm olarak, ağrınızı giderecek mucize bir ilaç, depresyonunuz için bir çare olarak yapın. Bu yöntem, o an için çok korkunç bir yenilği gibi görünen şeylere karşı yeni bir bakış açısı edinmenize yardımcı olacaktır.Sıkıntı, kaygı ve endişeleri içinde bulunduğunuzkötü duruma gülerek uzaklaştırın. Böylelikle zihniniz çözüm bulma konusunda daha berrak bir şekilde işleyebilecek, rahatlığa kavuşacaktır. Kendinizi çok fazla ciddiye almayın.

 Gün içinde herhangi  bir zaman en büyük hayalinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bu nedenle her gün için hedfler belirleyin. Öyle uzun ve zor projeler değil. Ancak ufak tefek işler sizi aşama aşama gökkuşağınıza ulaştıracaktır. Eger isterseniz, bunları yazın, ama listenizi sınırlı tutun, yarına yarım işler bırakmak zorunda kalmazsınız. Unutmayın piramidinizi yirmi dört saatte kuramazsınız. Sabırlı olun. Gününüzün, en önemli hedefinize ulaşmaınız engelleyecek şekilde darmadağın olmasına izin vermeyin En büyük hedefiniz elinizden gelenin en iyisini yapmak ve daha sonra da başardıklarınıza sevinmenizdir.

 Hiç kimsenin sizin önünüze geçmesine izin vermeyin ve bütün gün zaferle dolaşın. Unutmayın ki, hiçbir kabiliyet, hiçbir özveri, hiçbir beyin, hiçbir karakter hata bulmakla yükümlü değildir. Dışarıda ki hiçbir şeyin, siz izin vermedikçe, sizin üzerinizde herhangi bir gücü yoktur.Zamanınız, nefret, kıskançlık ve gıbta gibi konularla savaşarak harcamayacak kadar değerlidir. Hassas yaşamınızı dikkatlice korumalısınız, sadece ALLAH bir çiceğe şekil verebilir, ama aptal bir çocuk onu paramparça eder.

Her zorlukta iyilik tohumları arayın. Bunu kendinize prensip edindiğinizde, geçmek zorunda kaldığınız tüm karanlık vadilerde size yol gösterecek çok kıymetli bir pusulaya sahipsiniz demektir. Kimi zaman yıldızlar bir dağın zirvesinden bile ayırtedilemezken, derin bir kuyunun dibinden kolaylıkla görülebilirler. İşte kimi zamanda zorluklar insana sorunlarla karşılaşmadığı müddetçe asla öğrenemeyeceği şeyleri öğretir. Daima bir iyilik tohumu vardır. Onu bulun ve başarıya ulaşın..


Şunu unutmayın ki gerçek mutluluk sizin içinizde yatmaktadır. Boş yere dışınızda ki dünya da huzur, memnuniyetve zevk aramakla vakit kaybetmeyin. Unutmayın ki mutluluk süreli elde etmek ve almak ile sağlanamaz; asıl mutluluk kendinden birşeyler vermektir. İLETİŞİM KURUN, PAYLAŞIN, GÜLÜMSEYİN, KUCAKLAYIN Mutluluk bir parfümdür. Birkaç damlası üzerinize damlamadan başkalarına dökemeyeceğiniz bir parfüm....
                                                                         OG MANDİNO

MORİ İLE SALI BULUŞMALARI..

"Ölmeyi öğrenince yaşamayıda öğrenmiş olursun."
                                                           Hayat yolunda ilerlerken,

"Herhangi bir duyguyu ele alalım; bir erkeğe olan aşkı ya da sevilen birisi için duyulan derin acı veya şu anda benim yaşadığım duygular.Eğer duyguyu bastırısan ve sonuna dek yaşamaya imkan tanımassan korkuyla mücadele etmek zorunda kalacağın için tam kopuş sağlanamaz. Acıdan korkarsın, üzüntüden korkarsın. Sevginin kolay incinebildiğinden korkarsın, Fakat kendini tüm bu duyguların ortasına atarak, böylesi duyguların içine dalarak onları tam anlamıyla yaşarsın. Acının ne olduğunu öğrenirsin, sevginin ne olduğunu öğrenirsin. Üzüntünün ne olduğunu öğrenirsin. Ve ancak o zaman "tamam ben bu duyguyu yaşadım, artık onu tanıyorum. Şimdi ondan kopabilirim." diyebilirim...

                    

                                           "Eşine saygı duymuyorsan çok sorun çıkacaktır. Uzlaşmayı bilmiyorsan çok sorun yaşarsın.Aranızda olup biteni apaçık konuşmuyorsanız çok sorununuz olacaktır. Ve hayatta ortak bir değer kümeniz yoksa gene bir çok sorun yaşanacaktır. Değerleriniz benzer olmalı Ve önemli bir değerde Evliliğin önemine inanmaktır. Ben evlilğin yapılacak çok önemli bir şey olduğunu ve insanın bunu denemezse çok şeyden yoksun kalacağını düşünüyorum." Birbirinizi sevmezseniz, yok olursunuz.... 

SÖZ SÖYLEME SANATI

"Kral bir sabah uykudan uyandığında bir rüya gördüğünü hatırlamış. Hemen emir vermiş. Ülkenin en iyi rüya yorumcusunu bulun getirin demiş. Rüya yorumcusunu getirmişler. Kral rüyasını anlatmış. Yorumcu şöyle bir yorum yapmış.
__ Kralım sizin bütün sevdikleriniz en yakın zamanda ölecekler.
Kral inanılmaz sinirlenmiş ve bağırmaya başlamış.
__ Atın bu adamı dışarı, bana başka bir rüya yorumzusu bulun.
Ülkeyi aramışlar taramışlar. Başka bir rüya yorumcusu bulmuşlar. Yorumcuyu kralın huzuruna çıkarmışlar. Kral rüyasını anlatmış.Rüya yorumcusu Kralın rüyasını şöyle yorum yapmış.
__Kralım, sizin rüyanızın yorumu şöyledir. Siz cevrenizdeki bütün insanlardan daha uzun ömürlü olacaksınız.
Kral buna çok sevinmiş. Ona bir kese altın vermiş ve uğurlamış."